Vitaminler ve Mineraller
İçindekiler
Vitamin Ve Mineraller Doğal Yoldan Nasıl Alınabilir?
Vitamin ve mineraller doğal olarak tüm besin gruplarını dengeli bir şekilde tüketerek sağlıklı bir şekilde alabiliriz. Bunu yapmak için gün boyunca beslenmemizde süt ve süt ürünleri, et, yumurta, kuru baklagil grubundaki besinler, sebze ve meyveler ile ekmek ve tahıl grubundaki yiyecekleri mutlaka eklememiz gerekir. Özellikle ekmek ve tahıl grubundaki yiyecekler B grubundaki vitaminlerden zengindirler. B grubundaki vitaminler vücudun bütün enerjisinin sağlanmasından sorumlular. Sebze ve meyve grubu antioksidanlardan zengindir. Özellikle E ve C vitamini güçlü antioksidan kaynağıdır. C vitaminini en iyi alabildiğimiz besinler domates, sivri biber, asma yaprağı, limon, portakal, greyfurt gibi turunçgillerdir. A vitamininin en iyi kaynakları ise; balık, yumurta, kayısı ve havuç gibi sebzelerdir. Bunun dışında e vitamini için en iyi kaynakları bitkisel yağlar ve fındık, ceviz, badem gibi yağlı tohumlar olarak sayabiliriz.
Vitamin Ve Mineral Kayıplarını Önlemek İçin Meyve Ve Sebzeleri Nasıl Tüketmeliyiz?
Sebze ve meyvelerdeki vitamin ve mineral kayıplarını önlemek için onlara uyguladığımız pişirme taktikleri çok önemlidir. Özellikle sebze yemeklerini hazırlarken sebzelerin susuz bir şekilde pişirilmesi çok önemlidir. Çünkü sebzelerdeki vitamin ve mineraller suda eriyen vitaminlerdir ve su eklenerek pişirildiğinde vitaminlerin bir çoğu suya geçer. Bu nedenle susuz pişirilmelidir. Aynı zamanda bütün meyvelerdeki vitamin ve mineraller kabuğa yakın iç kısımlarında bulunurlar. O nedenle eğer kabuğuyla yenilebilen bir meyveyse meyvenin mutlaka kabuğunu soymadan iyice yıkayıp tüketilmesi gerekir. Sebze yemeği hazırlarken sebzeleri öncesinde kesip bol su altında yıkamak yanlış bir uygulamadır. Belki yaprak şeklinde tek tek yıkayıp daha sonrasında hemen pişirmeden önce kesmekte özellikle C vitamininin kaybının önlenmesi için etkili bir yoldur.
Vitamin Ve Mineraller Selülitlerden Korunmada Etkili Midir?
Vitamin ve mineraller selülitten korunmada etkili değildir. Selülit aslında vücut da deri altında yağ birikimidir. Bundan kurtulmanın en etkili yolu kesinlikle daha az yağlı beslenmek, bol su içerek oradaki dolaşımı arttırmak ve düzenli egzersiz yapmaktır. Elbette selülitlerden kurtulmak için buna destekçi olan bir takım besinler var. Yeşil çay, ananas gibi. Bunların etkileri tamamen yeşil çaydaki antioksidan maddelerden kaynaklanır. Ananasın içerisindeki de bromelain enzimden kaynaklanır. Selülitlerden arınmanın tek yolu; yeterli su içmektir.
BAŞKA BİR KAYNAK:
VİTAMİNLER, vücudun büyümesi ve metabolizma için kesinlikle gerekli ve normal besinlerle alınmaları zorunlu olan özel besleyici bileşikler. Harflerle adlandırılan vitaminler, yağda, eriyenler {A, D, E ve K) ile suda eriyenler (B ve C) olmak üzere ikiye ayrılırlar. A vitamini ya da retinol, epitelin sağlamlığı için kesinlikle gereklidir. Eksikliği halinde Deri, Göz ve mukoza lezyonları ortaya çıkar. Ayrıca bu vitamin, Rodopsin adlı görme pigmentinin ön maddesidir. Bu nedenle noksanlığında gece körlüğü de meydana gelir. A vitamininin fazlalığı, şiddetli bir ensefalopatiye veya çok sistemli kronik rahatsızlıklara neden olur.
B grubu vitaminlerin önemli üyeleri tiamin (Bı), riboflavin (Ba), niasin, piridoksin (Bel, folik asit ve siyanokobalamin Tiamin, Karbonhidrat) metabolizmasında bir koenzim olarak etki gösterir . Pirinçle beslenen toplumlardaki gibi eksikliği halinde Beriberi ve özel bir ensefalopati meydana gelir. Ribollavin de bir koenzimdir ve oksidasyon (yükseltgenme) reaksiyonlarında rol alır. Noksanlığı epitel lezyonlarına yol açar. Niasin, nikotinik asit ve nikotinamid için kullanılan bir deyimdir. Bunların her ikisi de karbonhidrat metabolizmasında koenzim rolü oynar.
Noksanlıklarında Pellagra görülür. Pitidoksin, enerji depolanmasında önemli bir enzim için gereklidir. Eksikliğinde Kansızlık meydana gelir. Folik asit, nükleik asit metabolizması için kesinlikle gerekli olan bir maddedir. Gebelikte bazı vitaminlerini yapıları. Yapı bakımından birbirine benzeyenlerin metabolik etkileri de birbirine benzer. Böylece B6 vitamini burada gösterilen bir alkol yapısında olabileceği gibi, aldehid ve amin yapısında da olabilir. veya bazı ilaçların alındığı durumlarda olduğu gibi eksikliği karakteristik bir anemi yapar. Siyanokobalamin tüm hücreler için gereklidir.Eksikliğinde, kan hücreleri, özellikle Mide-Barsak Kanalı epiteli ve sinir sistemi faaliyetleri etkilenir. B grubunun öteki üyeleri pantotenik asit, bio-tin, kolin, inositol ve para-amino bertzoik asittir.
C vitamini ya da askorbik asit birçok metaboltk çevrimde rol oynar. Yara iyileşmesinde, kan hücrelerinin meydana gelmesinde, doku ve kemiklerin büyümesinde kesinlikle gereklidir. Noksanlığında Skorbüt hastalığı gelişir. D vitamini veya kalsilerol, Kalsiyum metabolizmasında etkindir ve kemiklerin gelişmesi, yapısal bütünlüklerini koruması D vitamini sayesindedir. Noksanlığında Raşitizm fazlalığında ise başka rahatsızlıklar meydana gelir. E vitamini, yani tokoferol görünürde kan hücrelerinde ve sinir sisteminde yararlı olmaktadır. Ancak eksikliği enderdir ve yararlan da belki de abartılmıştır.
K vitamini karaciğerde bazı Pıhtılaşma faktörlerinin yapılması için gereklidir ve pıhtılaşma bozukluklarının tedavisinde kullanılır. A vitamini bitkisel ve hayvansal dokulardan, B vitaminlerinin hemen tümü yeşil bitkilerden B12 vitamini ise yalnızca hayvansal kaynaklardan (karaciğer) elde edilebilir. Turunçgiller (limon, portakal, greyfurt vb.) meyveleri C vitamini açısından zengindir. D vitamini hayvansal dokularda, balık yağında vardır. E ve K vitaminlerine ise her biyolojik maddede rastlanabilir.