Zayıflamak için çaba sarf ediyorsunuz ancak bir türlü ideal kilonuza kavuşamıyorsanız, şişmanlığın altında yatan gizli sebepleri ortaya çıkarmanız gerekiyor. Zayıflamak istiyorsunuz. Zayıflamak için çok az yemek yiyiyorsunuz, gördüğünüz bütün diyetleri uyguluyorsunuz, bol bol spor yapıyorsunuz hatta spor salonlarına üye oluyorsunuz ancak bir türlü ya kilo veremiyorsunuz yada verdiğiniz çok kiloyu kısa sürede daha fazla kilo olarak geri alıyorsunuz.
Günümüzde önceden duyulmamış bir çok hastalığın asıl sebebi olan şişmanlık, teknolojinin gelişmesi ile iş hayatının kolaylaşmasının yanı sıra hareket etme gereksinimin azalması ile kişinin bedeninin hızla şişmanladığı organlarının eskiye nazaran daha yavaş çalıştığı görülüyor. Örneğin önceden insanlar işe yürüyerek gidip gelirken artık araç kullanılması, eskiden beden gücüne dayalı işler çoğunluk da iken günümüzde bilgisayar başında hareketsiz ortalama 5-8 saat arası çalışılıyor.Böylece hareket etme süresi git gide azalan yaşam şartları kişiyi sürekli kilolu olma riski ile baş başa bırakıyor. Kişi diyet yapıyor ancak ortalama 2 hafta 1 ay diyetin sonunda verdiği 1-2-3 kiloyu, diyet sonunda hareketsiz yaşam tarzına devam ettiği için bir kaç kilo daha fazla olarak geri alıyor. Bu sebeple kesinlikle önce günlük hareket miktarınızı iki katına çıkaracak bir yaşam tarzı benimsemeniz gerekiyor.
Kilosu fazla olan insanların zayıflama konusu açılınca aklına ilk gelen şey açlık çekeceği, zor sporlarla uğraşacağı fikridir. Bu fikirlere sadık kalarak kişi bir süreliğine ciddi kilo da kaybedebilir ancak hem verdiği kiloları kısa sürede geri alacaktır hemde sağlıksız ve hızla kilo verdiği için muhtemelen bazı hastalıklara davetiye çıkaracaktır. Bunların yanında kişi ailesel hastalıklarını takip etmelidir. Örneğin ailesinde şeker hastalığı olan bir kişi şeker hastası olabilir ve bundan haberi yoksa fazla olan kilolarının altında yatan şeker hastalığı hiç aklına gelmeden sağlıksız bir çok yöntem deneyerek hem kilo veremez hemde sağlığına zarar verir.
Şeker hastası olan kişilerin yüzde sekseni şişman kişilerdir. Özellikle gizli şeker hastası olan kişiler hastalığında haberdar olmadığı için şişmanlığın sebebini bilmeyerek, yorucu sporlar, ağır diyetlerle boşu boşuna hem zaman kaybederler hemde farkında olmadan iç organlarına zarar verebilirler. Örneğin düşük şeker sorunu yaşayan kişilerde sürekli bir açlık hissi, tatlı, çikolata gibi besinlere karşı aşırı bir istek, geceleri uyuyamam, uykudan uyanıp yemek yeme sorunları baş gösterir. Bu sorunun kaynağı olan şeker hastalığı tespit edilmez ve tedavi edilmez ise kişi bir süre sonra şişmanlık sorunu ile baş başa kalır.
Şöyle bir örnek vermek gerekirse, şeker düşüklüğü olan kişi sürekli açlık hissettiği için kilo alır ve koşa koşa diyetisyene giderek, hastalığından haberdar olmadığı için diyetisyenine bu konuda bilgi veremez ve diyetisyen de kendisine düşük kalorili bir diyet listesi verdiği takdirde zayıflamak için ve sağlığı için en yanlış hareket yapılmış olur. Çünkü açlık açlık ile tedavi edilmez. Bu sebeple bu tür durumlarda öncelikle uzmana gidilerek gerekli tahlillerin yapılması ve olası şeker hastalığının araştırılmış olması gerekiyor.
Bunun yanında şişmanlığın en önemli gizli sebebi tiroit bezleridir. Tiroit bezleri az çalışıyorsa kişinin metabolizması yavaşlamış demektir ve artık kilo vermesi zorlaşacaktır. Doktorunuza giderek tiroit testi yaptırırsanız şişmanlığın altında tiroit bozuklukları olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Bunların yanında D vitamini eksikliği, kansızlık, polikistik over, böbrek üstü bezlerinin çok çalışması şişmanlığın en önemli gizli sebepleri arasında yer alır. Vücudunuzdaki D vitamini oranını ölçtürerek, polikistik over testleri yaptırarak, böbrek üstü bezlerinin çalışma seviyesini kontrol ettirerek, kan oranınızı ölçtürerek, açlık ve tokluk kan şekerinizi ölçtürerek, elde ettiğiniz veriler ile birlikte diyetisyene giderseniz, hem kalıcı hem de sağlıklı zayıflayabilirsiniz.
