Sara (Epilepsi)

Epilepsi (Sara) Nedir?

Epilepsi, beyinde bulunan hücrelerin, birden bire oluşan, anormal tepkilerine bağlı olarak ortaya çıkan durumlardır. Epilepsi hastalığı, halk dilinde sara hastalığı olarak bilinir.

Özetle, epilepsi hastalığı kısa süreli beyin fonksiyonlarının bozulması anlamındadır. İnsan beyini, insan vücudunu kumanda eden, ana merkez durumundadır. Beyin hücrelerinin birbirleri arasındaki uyumla çalışma sistemi, bir takım elektriksel sinyallerle sağlanır. Epilepsi nöbetinin sebebi hiç beklenmeyen elektriksel sinyalleri olarak tadil edilebilir. Özetle, epilepsi nöbeti beynin güçlü ve aniden gelişen elektriksel boşalımı sonucu meydana gelen kısa süreli ve geçici bir durumdur.
Epilepsi hastalığı her 100 kişiden birinde görülebilen, kadın erkek fark etmeyen bir hastalıktır. Epilepsi hastalarının neredeyse yarısında hastalığın belli bir sebebi yoktur.

Kalan yarısında ise, gebelik esnasındaki beyindir gelişen bazı problemler, doğum esnasında gelişen bazı problemler, çocukken geçirilmiş olan menenjit hastalığı, beyin fonksiyonlarındaki bazı problemler, beyinde var olan bazı enfeksiyonlar, çeşitli beyin tümörleri ve ciddi derecede kişinin kafasına aldığı darbeler epilepsi nöbetlerine sebep olabilir.

Epilepsi nöbetinin sebebi, herhangi bir tümör değilse epilepsi hastalığının ilerlemesi söz konusu değildir. Bunun yanında kişinin yaşı ilerledikçe epilepsi nöbetlerinin sıklığı da azalır. Epilepsi nöbet süresi, kişinin kendisine ve çevresindeki insanlara, çok uzun zaman sürüyor gibi gelse de, alsın da epilepsi nöbet süresi bir ila üç dakika içinde gelişir.

Epilepsi hastalığı bulaşıcı bir hastalık değildir. Epilepsi hastası olan kişinin bu hastalığını saklamasına gerek yoktur. Tam tersine çevresindeki insanların, kişinin epilepsi hastası olduğunu bilmesi, kişi epilepsi nöbetine tutulduğu anda, yardımcı olmaları açısından da son derece önemlidir.

Epilepsi hastası olan kişinin evlenmesine veya çocuk sahibi olmasına hastalığı engelli değildir. Epilepsi hastası olan kadınlara planlı gebelik sistemi önerilir. Bu sebep ile epilepsi hastası olan bir kadın, hamile kalmak istediği zaman mutlak doktoruyla görüşmelidir. Çünkü tedavi esnasında kullanılacak olan ilaçların, bebeğin üzerinde değişik etkiler olabilir. Bu etkileri değerlendirmek, anne sağlığı ve bebek sağlığı için kullanan inançların tozlarını ayarlamak doktorun görevidir.

Epilepsi Tanısı Teşhisi Nasıl Konulur?

Epilepsi hastalığının tanısında en önemli faktör, kişinin epilepsi nöbeti geçirdiği andaki yaşadıklarının doktoran en ince ayrıntısına kadar ve en doğru bilgili aktarılmasına bağlıdır. Hatta epilepsi nöbeti geçiren kişinin nöbet esnasında yaptığı hareketler not alınması veya gidiyor ve çekilip doktora teslim edilmesi, epilepsi hastalığının tanısı ve tedavisi açısından, doktora çok yardımcı olacaktır.

Genel fizik ve nörolojik muayene yapılmasını ardından başvurulan öncelikli laboratuar inceleme aracı; elektroensefalografi (EEG) dir. Bu tetkik yöntemi, saçlı deriye elektrotlar yapıştırılması ile beyin dalgalarının kaydedildiği bir tetkik yöntemidir.

Epilepsi (Sara) Tedavisi Var mıdır?

Epilepsi hastalığı ile ilaç tedavisi veya cerrahi yöntemlerle tedavi edilebilen, birçok hastada yüzde 80lere varan başarı elde edilebilir. Epilepsi hastası olan kişi doktorunun önerdiği ilaçları kullanarak gayet normal ve aktif bir hayat sürebilir. Epilepsi hastasının tedavisinde kullanılacak olan ilaçlar, epilepsi hastasın yaşına, fiziki durumuna ve epilepsi nöbet tipine göre, doktoru tarafından belirlenerek verilir. Epilepsi hastasının biri sizce kullanacak olduğu ilaç veya herhangi bir yöntem, epilepsi hastalığını önlemediği gibi hiç istenmeyen sonuçlara sebep olabilir.

Epilepsi hastasına tedavi amaçlı veriler ilaçlar sayesinde, epilepsi nöbetleri tekrarlama kesmişse, örneğin iki ila dört yılı arasında hiçbir epilepsi nöbeti geçirmemişse hasta, bu durumda doktoru tarafından ilacın dozu azaltılabilir veya tamamen bırakılabilir. Ancak unutmamak gerekir ki kullanılan ilaçların kesilmesi durumunda, epilepsi nöbetlerin tekrarlama riski her zaman vardır. Bu sebeple epilepsi nöbetleri tekrarlarsa tedavi yine baştan başlanır.

Epilepsi (Sara) Cerrahi Tedavi ve Ameliyatı

Epilepsi cerrahisi, epilepsi nöbetlerinin ilaç tedavisiyle kontrol altına alınamadığı durumlarda uygulanan tedavi yöntemidir. Epilepside cerrahi tedavi yöntemi uygulanma aşaması 100 yıl kadar öncesine dayanır. Ancak tam anlamıyla uygulanması 1980li yıllardan sonra başlamıştır.

Epilepsi tedavisinde, cerrahi tedavi yöntemleri için bir nörolojik uzmanına başvuran epilepsi hastası illa ki ameliyat olacak diye bir şey söz konusu değildir. Epilepsi hastasının cerrahi tedavi olmasına karar verilmeden önce, hastanın epilepsi nöbetlerinin tıp dili tedavilere karşı dirençli olduğundan emin olunması gerekir. Bu sebeple en az üç – dört antiepileptik ilacın tek tek ve birlikte yeterli dozlarda ve yeterli sürelerde kullanılması gerekir.

Epilepsi nöbetlerinin tamamen ortadan kalkması için yapılan, rezektiv cerrahi yöntemleri, parsiyel başlangıçlı nöbetleri olan, yani epilepsinöbetleri belirli bir noktadan başlayan hastalara uygulanmaktadır. Özellikle son yıllarda geliştirilmiş olan ve halk dilinde pil tedavisi olarak bilinen, epilepsi tedavisinin cerrahi adı “vagal sinir stimulasyonu”dur. Bu cerrahi tedavi yöntemiyle epilepsi nöbetinin sıklık ve şiddeti azaltılır.

Başka bir kaynaktan
SARA (epilepsi), beyin kabuğunda olağan­dışı elektriksel etkinlik nedenine bağlı sü­reğen (uzun süren) bir beyin hastalığı; Hippokrat’ın “kutsal hastalığı”. Konvülsiyonlara ya da sinir sistemi işlevleri ile ilgili geçici rahatsızlıklara yatkın olma ne­deniyle meydana gelir. Birçok çeşidi var­dır; bunlardan dördü çok sık görülür: Grand mal denilen türünde konvülsiyonlar, kol ve bacaklarda ritmik sıçramalar ve sertleşme olur. Bunlarla birlikte bilinç kay­bı, idrar kaçırma, solunumun geçici olarak durması ve bazen Siyanoz, ağızda köpüklenme ve dilin ısırılması gibi olaylar da gözükür. Petİt mal denilen şekil daha çok bit çocuk hastalığıdır. Krizler çok kısa sürer, çocuk bu sırada çevresinden haber­sizdir, elektroensefalografta karakteristik bozukluklar görülür. Odak şeklinde ya da Jackson tipi salada ritmik hareketler bir kol ya da bacakta başlar, giderek ötekiler­de de ortaya çıkar ve grand mal tipi bir konvülsiyona dönüşebilir. Temporal lob veya psikonıotor sara ise, organlarla ilgili anormal duyularla, alışılmadık kokularla, görme bozukluklarıyla veya anlak bozukluğuyla kendini gösterir. Ardından bilinç kaybı gelebilir ya da gelmeyebilir. Status epilepticus, krizlerin art arda ve arada hiç bilinçli bir dönem bırakmaksızın yinelediği bir durumdur ve derhal tedavi gerektirir.

Epilepsi doğuştan yatkınlığa bağlı olarak birincil bir hastalık olabilir ve yaşamın erken dönemlerinde ortaya çıkabilir, trav­madan ya da beyinle ilgili cerrahi girişim­lerden, beyin abselerinden, tü­mörlerden veya damar hastalıklarından sonra bir belirti biçiminde görülebilir. Sa­ra teşhisinde başlıca yardımcı, elektroense-falograftır. Elektroensefalogral  sara­nın varlığım belirler, kökenini ortaya çı­karır ve yapısal bir nedene bağlı olup ol­madığı konusunda fikir verir. Saranın ikin­cil nitelik taşıdığı durumlarda cerrahi gi­rişim gibi yöntemler yararlı olabilir. An­cak hastaların uzun süre antikonvülsan ilaçlar kullanması gerekir. Fenitoin (Dilantin), fenobarbiton, etouksimid, karbamazepin, diazepam ve benzeri bileşikler, herbiri farklı sara tiple­rinde etkili olan önemli antikonvüls anlar­dır, özel bir beslenme rejimi (ketogenik di­yet), bazı hastalara etkili olabilmektedir.