Obezite toplumları yok eden çok büyük boyutu bir hastalıktır. Obezite nedeni ile sağlıksızlaşan ve her gün bir sürü hastalıkla mücadele etmeye çalışan kişinin yaşam kalitesi ve obezitenin neden olduğu ölümcül hastalıklar nedeni ile de yaşam süresi oldukça düşmektedir. Genetik olarak aileden kaynaklanan obezite sorunu, sonradan da gelişebilir. Kişinin kullandığı bazı ilaçlardan ötürü çok ince ve sağlıklı birinde sonradan bu sağlık sorunu meydana gelebilir. Enerji dengesinin bozulmasıyla ortaya çıkan bu hastalık, vücutta aşırı derecede yağ oluşması ile başlar. Alınan enerjinin yakılan enerjiye oranla çok daha fazla olması sonucunda vücutta yağ miktarı artar. Obezite kişiyi yalnızlığa iterek psikolojik bir bunalıma sürüklerken aynı zamanda, kalp ve karaciğer yağlanması, hipertansiyon, damar hastalıklar, çoklu organ yetmezliği, solunum güçlüğü, kolestrol, eklem ve safra kesesi hastalıkları gibi çok ciddi hastalıklara sebebiyet verir.
Obezite hastalığıyla savaşan kişiler kaybolan estetik görüntüleri nedeni ile sokağa çıkmak istemez ve kendilerini eve kapatarak yalnız ve mutsuz olurlar. Sağlık sorunları nedeni ile bir işte de çalışamadıkları için iyice yalnızlaşırlar, sosyal aktivitelerden uzak dururlar ve arkadaş edinmek istemezler. Herkes birer obezit adayı olabilir, bu nedenle obezite ile savaşan kişilere bakış açısında empati kurmak çok önemlidir. Yeteri kadar hareket etmeme ya d spor yapmama, beslenme alışkanlığının yanlışlığı, alkol, sigara tüketimi, genetik faktörler, psikolojik bozukluklar, doğum gibi nedenler obezitenin başlıca nedenleri olarak sıralanabilir. Beslenme alışkanlığı en zor değiştirilebilen alışkanlıklarda biri olduğu içindir ki diyet yapan herkes kısa bir süre sonra vazgeçer. Ama bu imkansı değil, obez olduğu halde ideal kilosuna ulaşan pek çok kişi var. Yeter ki kişi bu hastalıkla mücadele etme konusunda kararlı oldun.
Obezite hastalığında akapunktur uygulaması son derece etkilidir. Çünkü akapunktur uygulaması ile kişide diyeti sonlandırmasına neden olan açlık, yorgunluk ve halsizlik hissi oluşmaz. Diyete adapte olmaya çalışan vücudun gösterdiği bir tepkimenin sonucu olan stres, sinirlilik, baş dönmesi, ellerde titreme gibi şikayetler de açığa çıkmaz. Bu da obez olan kişinin çok daha kolay ve yüksek bir motivasyon ile kilo vermesini sağlarken kişiyi mutsuz ve depresif bir insan haline de getirmez. Obezite ile savaşı çok büyük oranda destekleyecek olan akapunktur uygulamasında; iştah ve acıkma hissi minumun düzeye gelir. Ayrıca akapunktur mutluluk hormonu salgılamaya yardımcı olur. Mide ve bağırsak problemlerini ortadan kaldırdığı gibi midede ekşime ve yanma sorunlarını ortadan kaldırır. Diyet nedeni ile alınan düşük kalorinin neden olduğu halsizlik, yorgunluk ve bitkinlik gibi şikayetlerin oluşmasını önler. Akapunktur uygulamasının en büyük avantajı vücutta seratonin ve endorfin hormonlarının seviyesini arttırarak kişiye huzur vermesidir. Bu sayede kişi diyet süresince diyetin neden olduğu depresif ruh haline bürünmez.
Fakat hemen belirtmemiz gerekiyor ki akapunkturun bir zayıflama yöntemi olduğu gibi bir algı oluşmasın. Akapunktur uygulaması yukarıda da bahsetmiş olduğumuz gibi diyeti destekleyen ve bu sayede kşinin rahat kilo vermesini sağlayan bir uygulamadır. Yani diyetten ve egzersizden uzak bir akapunktur uygulaması kişiye asla tek başına kilo verdirmez, belirtmekte fayda var.
