Koroner bypass ameliyatı, koroner kalp damarlarında darlık, tıkanıklık olduğunda bunun ötesine tali yol yapmaya bypass – bypasslama denir. Göğsü açarak ya da göğsü açmadan küçük yaradan ya da robot yardımıyla yapılabilen ameliyatlardır. Koroner damardaki darlığın ya da tıkanıklığın olduğu bölgeyi yeterince kan gönderilemiyor. Bypass yardımıyla o bölgeye yeni bir tali yol açarak bacaktan aldığımız damarlarla olabilir, göğüs atardamarlarıyla olabilir, koldan alınan atardamarlarla olabilir oraya yeniden bu tali yoldan kan götürüyoruz. Çünkü orası daha iyi beslenmesi, daha iyi kasılsın ve kansızlığa bağlı hasta kalp krizi geçirmesin ya da en basitinden göğüs ağrısı duymasın. Göğüs ağrısı yönünden hastanın hem yaşam kalitesini hem de kalp krizi, hayati riskini azaltmak için tedaviler uyguluyoruz.
İçindekiler
Koroner bypass ameliyatları hem normal klasik göğüs kemiğinin açılması şeklinde büyük yaradan yapılabileceği gibi küçük yaradan daha özel endoskopik dediğimiz kamera yardımlı cihazlar kullanarak endoskopik yöntemlerle yapılabilir. Robot yardımıyla yapılabilen, göğüs atardamarının robotla çıkarılması ya da robotla kalbin önündeki, bazen de çok nadir olarak kalbin arkasındaki damarlara bypass yapma şeklinde yapılabilir.
Koroner bypass ameliyatının süresi ameliyatın çeşidine göre değişir. Kaç damara bypass yapılacağınla ilgilidir. İki damar bir bypass genelde 1,5 saatte biterken, dört ya da beş damar bypass yaptığınızda bu süre 4-5 saatlere kadar uzayabilmektedir.
Koroner bypass ameliyatında bacak toplardamarı, safen damarı klasik olarak kullanılan damar çeşitleridir. Beş yıllık açıklığı %70 civarındadır. Bu yüzden atardamarlara yönelik bypassların sayısı daha da artmıştır. Özellikle göğüs atardamarı kullanılarak ve bizim teknik olarak iki göğüs damarını da çıkararak kullandığımız bypassların açıklık oranı çok çok fazladır. Koldan çıkarılan atardamar spazma eğilimli olduğu için çok tercih edilen bir damar çeşidi değildir. Bu yüzden iki taraflı göğüs atardamarı kullanılarak yapılan bypassların açık kalma oranı çok yüksek olduğundan bunların tercih edilmesi doğrudur.
Bu kardiyolog ve kalp cerrahlarının bir araya gelerek oluşturulan konseyde verilen karardır. Teknolojinin gelişmesi, yeni ilaçlı stentlerin çıkmasıyla kardiyologlar daha çok stent işlemi uyguluyorlar. Ameliyat istemeyen hastalarda ana atardamarlara yakın damarlara da stent koymayı tercih ediyorlar. Bütün dünyada artık özellikle çift göğüs atardamarı kullanılarak bypass yöntemlerinin açık kalma oranı en yüksek olduğundan bunların tercih edilmesini istiyoruz. Ancak stent için uygun olan hastaları da kardiyologlara mutlaka yönlendiriyoruz.
