Aşka inanmak ve aşkı yaşamak. Aşk insanoğlunun yaratılmasıyla yaşanmaya başlanmış vücudun en ihtiyaç duyduğu bir duygudur. Aşk vücudun mutluluk hormanlarını heyecan adranalin duygularını bir anda alt üst eden vücut dengesini iyi yönde değiştiren bir duygudur. Birde o ilk görüşteki aşk karşılıklı ise ve o kaçak bakışmaların o sıcak duyguların karşılıklı yaşanması muhteşem bir duygudur. İlk görüşte aşk olduğu anda kişinin bütün metabolizması değişir ve o anki duygu çoşkusuyla saçmalar, düşer, güler vs bütün karmaşık saçma hareketleri sergileyebilir. İlk görüşte aşk mutluluktan uçan bulutların üzerinde yaşayan bir insan moduna sokar aşık olanı. Aşk yaşayan kişinin beyninin 12 ayrı bölümü çalışır ve oksitosin, adrenalin ve dopamin salgılamaya başlayarak bütün keyif verici kimyasalların salgılanmasına neden olur. Aşıkolan insanın aklı beş karış havada olduğu düşünülür.
Yaşadığı mutluluk ve keyiften dolayı aşık olan kişinin hareketleri oldukça ilgi çekicidir. Mutluluk salgılayan hormonlar insanın davranışlarını değiştirir. İlk görüşte aşkı araştıran Profesör Stephanie Ortigue insanın kalbiylemi beyniylemi sever sorusuna cevabı şu olmuştur : “Ben beyniyle olduğunu söylerdim. Ancak kalbi de işin içinde, çünkü bu karmaşık duygu, beyinden kalbe ve kalpten beyine giden bir sürecin ürünü. Kalbimizde görülen bazı belirtiler, beynimizden kaynaklanıyor olabilir” demiştir.
Vücudun salgıldığı hormonlar nedeniyle insan aşık olduğu zaman bulutlar üzerinde olduğu hissine kapılır. Aşık olmak vücuda fayda sağlar mutlu olunması aşk duygusunu her insanın tatması gereklidir. Birbirlerini hiç tanımadan aşık olup evlenen çiftler de günümüzde fazla sayıda var. Bazı insanlar özellikle eskilerde görücü usulu denilen yöntemle birbirlerini görmeden evlenen çiftler de var bu kişiler birbirlerine sonradan da aşık olabilmektedir. O heycan verici duyguyu birbirleriyle yaşayabilmektedirler.
