Hipofiz bezi tümörleri, bazen rastlantısal olarak bir MR çekildiğinde tespit edilebilir. Örneğin, hasta bir trafik kazası geçirmiştir, kafa travmasından dolayı bir MR alınır ve bu MR da hipofiz bezi tümörüne rastlanır. Ya da bir boyun ağrısı nedeniyle boyun MR çektirirken rastlantısal olarak, hipofiz bölgesindeki kitle görülebilir, ya da hipofiz bezi tümörü belirti verebilir. Bu belirtiler ikiye ayrılabilir. Bir kısmı kitlenin kendi basısı nedeniyle ortaya çıkardığı belirtiler, bir kısmı da bu kitlenin salgıladığı hormon nedeniyle ortaya çıkardığı belirtiler. Bası nedeniyle olan belirtilerin en yaygın olanı baş ağrısıdır. Baş ağrısından sonra, çeşitli şekiller de görme bozuklukları ortaya çıkabilir. Görme netliğinin azalması, görme alanında daralma gibi bir başka belirti daha ileri evre belirtilerinden olan göz kapağının düşmesi, yüzde uyuşma, ya da çift görme gibi belirtiler olabilir. Hormonla bağımlı olan belirtiler ise ya hormonun aşırı salgılanması, ya da hormon miktarının düşmesine bağlı belirtiler olabilir.
Hormonun aşırı salgılanması, tümörden salgılanan hormona bağlıdır. Farklı farklı hormonlar tümörden salgılanabilir. Buna bağlı da belirtiler değişiklik gösterebilir. Örneğin bir prolaktin salgısı fazlaysa kadınlar da göğüsten süt gelmesi, adetlerin düzeninin bozulması, hamile kalamama, çocuk doğurmayla ilgili sorunlar. Erkeklerde ise cinsel isteksizlik, cinsel güçsüzlük gibi belirtiler veya göğüslerin büyümesi gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bir cushing hastalığıysa, kilo alma, kıllanma artışı, yüzde çok tipik görünüm değişikliği, kızarıklık, ensede şişlik gibi bir takım belirtiler ortaya çıkabilir. Büyüme hormonu salgılayan bir tümörse eğer, o zaman ellerde, ayaklarda giderek büyüme, ayakkabı numarasının büyümesi, horlama, terleme gibi bir takım hormon bağımlı belirtiler ortaya çıkabilir. Tümörün kitlesi büyüdükçe hormon yetersizlikleri de ortaya çıkacaktır. Bu da örneğin, tiroid hormonu yetersizliği ortaya çıkarsa o zaman uyuklama, kilo alma, halsizlik, güçsüzlük gibi belirtiler olabilir veya böbrek üstü bezini uyaran hormonun düşüklüğü ortaya çıkarsa, yine benzeri tansiyon düşüklükleri, halsizlikler gibi belirtiler ortaya çıkabilir.
Hipofiz bezi tümörlerinin, büyük çoğunluğunun tedavisi cerrahidir. Cerrahinin yetersiz kaldığı durumlarda, istenilen hormon sonucunu alamadığı durumlarda, ek tedaviler gündeme gelir. Bu ek tedaviler içinde de hormon baskılama ilaçları olabilir veya onun üzerine radyo terapi yöntemleri eklenebilir. Bir tek prolaktin salgılayan tümörler de ilaç tedavisi cerrahinin önündedir. Öncesinde ilaç tedavisi denenir, çünkü ilaç tedavisi hem çok etkin, hem de kolayca yapılan bir tedavidir. Ancak ilaç tedavisinin istenilen sonucu vermemesi halinde o zaman cerrahi gündeme gelir. Işık tedavisi her zaman üçüncü basamak tedavidir.
