Günümüzde artık daha çok artan ve hemen hemen her ilişkide rastladığımız aldatılma konusuna değinelim birazda. Erkeklerin az oranda olsa da en çok kadınların korktuğu şeydir aldatılmak. Hiç aldatıldınız mı? Neden aldatıldınız? Kimle aldatıldınız? Nasıl öğrendiniz? Açıklaması ne oldu? Affettiniz mi? Vs..sorularımızı çoğaltabiliriz. Ancak bunların hiç biri sonuç vermemektedir. Asıl sonuç kişilerle bire bir yaşantıları incelemekten geçer.
İlişkinin gidişatına göre değerlendirmemek lazım aldatılma riskini. Genelde kötü giden evlilikler ve ilişkilerde her iki taraf için aldatılma oranı çok fazladır. Ancak çok iyi giden ilişkilerde ve evliliklerde de aldatılma oranları yüksektir.
Erkeklerin her zaman kendilerini haklı çıkaracak cevapları hazır olduğu gibi aldatma konusunda da haklılıkları olduklarını düşünüyorlar. Araştırmalara göre erkekler yaşlanmaktan ve artık eşi ya da sevgilisi tarafından çekici görünmemekten korkuyorlar. Böyle bir şey hissettikleri zaman da ilk yaptıkları şey kendilerini yeni birinin kollarında bulmak oluyor. Çünkü erkekler yapıları gereği cinselliğe çok düşkündürler ve kolay kolay böyle bir teklifi reddedemezler. Bunu kullanan kadın karşısında var ise aldatma kaçınılmazdır.
Erkekler kendilerini genç ve mutlu hissetmek isterler. Bunu içinde eşlerinden sürekli ilgi beklerler ancak bu ilgiyi göremedikleri zaman kendisini mutlu edecek ve yeni şeyler yaşatacak kadınları hemen hayatlarına alabiliyorlar.
Erkekler üzerinde yapılan araştırmada aldatma nedenleri sorulmuş ve alınan cevaplar hemen hemen aynı olmuştur. Eşlerinin kendileriyle artık ilgilenmedikleri, kendilerini çekici bulmadıklarıdır. Karısının artık bakımsızlaştığı kendisine cinsel yaşamında yeni fantaziler yaşatmadığı, ilişkilerinde eski heyecanın olmadığını dile getirmişlerdir.
Sonuç olarak tabi ki çözüm aldatmak değildir. Aslında erkeklerin bu konu da kendilerini biraz da kadınların yerine koymaları gerekiyor. Düşünün bir erkek olarak aldatılmak hoşunuza gider miydi? Böyle bir şeyi kabullenebilir miydiniz? Seçim sizin, karar sizin.
