Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Nelerdir?
Cinsel yolla bulaşan hastalıklar dört ana grupta sınıflandırılabilir. Bunlardan bir tanesi paraziter olanlar, en iyi bilineni de uyuz ve bit gibi şeyler. Bu özellikle küçük çocukların cinsel olarak tacizinde tespit etmekte çok önemlidir. İkinci grup paraziter olanlar bunlar hastalıklarımızın birçoğunu oluşturan mantarlar. Çok basittir yinede geçişi ve bulaşma açısından çok sık rastlanılan şeylerdir. Üçüncü grup bakteriyel olanlar bunlar daha az görülüp ama daha ciddi sorunları olan durumlardır. Örneğin klamidya gibi Amerika Birleşik Devletleri’nde birinci sırada bulunan bir bakteriyel, cinsel yolla bulaşan bir hastalık. Sonu kısırlığa giden birçok vakayı getirmektedir. Ülkemizde yine çok iyi istatistikler olmasada klamidyanın birinci sıradaki bakteriyel hastalık olduğu zannediliyor. Gonore (bel soğukluğu) ve sifiliz (frengi) gibi tarihsel ama şimdi yeniden ortaya çıkmaya başlayan hastalıklarda var. Son grup ise viral olanlardır. En iyi bilinen iki tanesi herpes yani uçuk virüsü genital bölgede çıkanı, bir de yine son yıllarda aşısıda çıkarılmış olan HPV virüsü ve son olarak da en nadir görülen aids tabii ki cinsel yolla bulaşan hastalık grubunun sonunda yer alır ama sonuçları açısından çok ciddi şeyler yarattığı için önemle tartışılan ve araştırılan konulardan bir tanesidir. Cinsel yolla bulaşan hastalıklar izole toplumlarda daha az görülürken dışarıya daha açık turizmin daha çok olduğu seyahatlerin daha sık olduğu örneğin ülkemizdeki gibi toplumlarda giderek artan oranda gözükmeye başlanmaktadır. Ayrıca da dışarıdan gelen insan grubu arttığı zaman örneğin orta Afrika’dan bir turist ya da öğrenci grubu Türkiye’ye gelirse Türkiye’de hiç görülmeyen tropical bölge hastalıkları da yine ülkemizde ortaya çıkmaya başlamaktadır.
Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar Nasıl Belirti Verir?
Cinsel yolla bulaşan hastalıkların belirtisi, doğal olarak tabii ki kullanılan organda başlar. Genellikle deri bulguları ile ortaya çıkar. Bilindiği üzere cinsel yolla bulaşan hastalıklara, çoğunlukla ve eskiden beri deri ve zührevi hastalıklar uzmanları bakar. Çünkü ilk bulgular genellikle deridedir. Son zamanlarda klinik labaratuvar tekniklerinin ortaya çıkmasıyla birlikte, bunların başka bulgularının da olduğu ortaya çıktı ve sadece deri değil, başka organlarında araştırılması gerektiği artık biliniyor. Onun için her şey yinede deride, genital bölgede başlar, kadın ya da erkek fark etmez. Sonrasında önce yakın, sonra uzak organlardaki bulgularda özellikle kronik vakalarda ortaya çıkabilir. En sık rastlanılan örneği frengidir. Başlangıçta o bölgede yara olarak ortaya çıkar, daha sonra genel vücut döküntüsüyle, ileri safhada da santral sinir sistemini tuttuysa eğer sara krizleriyle ya da kafa içi basınç artışı bulgularıyla, bayılma nöbetleriyle karşımıza çıkabilir. Özellikle ilk ilişkiden sonraki üç hafta içinde kadın ya da erkeğin kendini dikkatlice izlemesi gerekir. Kimi zaman ağrısızda olan bu yaralar mutlaka doktora gösterilmelidir.