Aşk denilince herkes farklı şeyler hisseder. Kimine göre uzaktan sevmekle yetinmektir aşk, kimine göre ise saatlerin ayrı geçememesidir. Hissedenler ve hissedilenler farklı olunca aşkın tanımı anlamı da farklı oluyor. Kadın ve erkeklerin aşka bakışları aşkı yaşayışları da oldukça farklıdır.
Bir kadın hoşlandığı, hayallerinde büyüttüğü erkeği sonuna kadar bekler karşılık alamasa bile sever yine de onu. Ancak erkekler böyle değildir. Severler, bağlanırlar onlarında kendilerini sevdiklerin düşünürler. Buraya kadar her şey normal, ancak sevdikleri kadın tarafından reddedilirlerse onlardan nefret ederler.
Kadınlar aşk hayatında daha çok vücut dilini kullanırlar. Bu şekilde kendilerini daha kolay ifade ettiklerini düşünürler. Aşk denilince ille seni seviyorum demek değil küçük bir gülümseme ufak bir gülüş he şeyi anlatıyor der kimi insanlar. Sadece kadınlara değil erkeklere de anlamlı gelir bu hareketler.
Seven kişi sevdiğini belli etmek için çoğunlukla karşısındaki kişiyle konuşurken ona doğru eğilerek konuşmayı tercih eder. Bu yakınlaşma hissetme açısından önemli bir yaklaşım ve adımdır. Hissedersin onu daha çok, tenini, nefesini, sıcaklığını. Daha kolay olur her şey.
Sevginin göstergelerinden biri de saçlarla oynanmasıdır. Eğer bir kadın yada bir erkek karşısındakine konuşurken saçlarıyla uğraşıyorsa sağa, sola, arkaya atıp duruyorsa bir durun ve çok dikkatli bakın. Burada bir aşk sinyali alacaksınızdır.
Karşılıklı oturup sohbete başladınız ama bir şeyler var. Ya takılarıyla uğraşan, oynayan bir kadın var ya da bardakla içeceğin şişesi, kutusuyla uğraşan bir erkek varsa burada aşkta var demektir.
Konuşurken ve ya bir şeyler yiyip içerken sizinle ilgileniyorsa ve uzun uzun gözlerini ayırmadan size bakıyorsa, bu sizi etkilemeye çalıştığını ve kendisinin de etkilendiğini göstermektedir.
