Daima sert görünüşlü ve seksi seven varlıklar olarak bilinen erkeklerin aslında kadınlardan daha çok duygusal yanlarının olduğu ortaya çıktı. Duygusal ve sarılmaktan hoşlanan kadınlar olarak bilindiği gerçeğini ABD’deki Archives of Sexual Behaviour’da yayınlanan ve yapılan araştırma sonucu ortaya çıkan erkekler kadınlardan daha fazla sarılmaya düşkün oldukları gerçeği gün yüzüne çıktı....
Acısıyla Güzel Aşk
Sevmek ve sevilmek bir ilişkiye başlarken öncelikle gelen sebebin ilk sırada gelen olgusu. Aşk, sevme, sevilme hazzını bu dünyada hangi eylem yaşatabilir ki? İlişkiye başlarken aşk ile çoşan gönüller hayal kurmaya ve bütün hayalleri gerçek olmuş duygusuna kapılmaya başlar. İlişkinin aşk yaşadığı ilk dönemler de herşey toz pembe gelir ve karşısındaki sevgilinin eksi hiçbir tarafı batmaz. Zaman içerisinde karşılıklı bağ daha kuvvetlenir ve bu çiftlerin biraz daha rahatlamasına neden olur daha sonra karşılıklı ilk başlarda farkedilemeyen ters gelen huyların sonradan rahatsız etmesi yaşanır.
İlk başlarda toz pembe yaşanan herşey daha sonra biranda daha şiddetli kavgalara neden olur. Çiftler aşkı taze tutmayı bilmeli ve her ne olursa olsun karşısındaki eşinin her huyuyla onu kabul etmeli değişir düşüncesiyle ilişkiye başlamamalıdır. Huyların değişmeyeceği gibi önemli olan her haliyle onu kabul etmek gereklidir. Aşk çoşkulu yaşanan ve sonralarda karşılıklı çatışmalar arasında kırılıp giden bir duygudur. Bir çok ilişkide aşk acısı yaşamak istemeyenler ayrılık acısı yaşamak istemeyenler ayrılmaktan kaçarlar ve bulundukları skıntılı duruma razı gelerek mutlak sondan kaçacaklarını sanarlar.
İnsanoğlu yaşamı boyunca aşka aşıktır. Aşk olmadan hayatın anlamsız olabileceği yaşanılan her aşkın insan hayatına birşeyler kattığını biliriz. İnsanoğlu sevmek ve çoğalmak dürtüleriyle dünyaya gelmiş varlıklardır. Aşk olmadan yaşam sürdürülsede pek anlamlı olmayacaktır. Aşkı doyunca yaşayan her insan bir ilişki bittiğinde yeni bir ilişki yaşamak isterler ve bir diğerinin izlerini kapatmak isterler. Aşktan yara almaktan daha büyük bir acıda bir ilişki bittiğinde aşksız yaşamaya devam etmektir. Aşk yaşayan beden daha dinç olur aşk ve sevgi yaşayan gönüller kolay yorulmaz ve hayatın zorluklarına aldırış etmez.
Aşk yaşamayan insanlar daha çabuk yorulan ruhsal ve fiziksel olarak kolay çökerler. İnsanoğlu hayatı boyunca aşk acısıda yaşamıştır. Aşk ne kadar güzelse yaşanılan aşk acısıda okadar güzeldir. Aşkı gerçekten yaşayan insan bittiğinde o acıyı hisseder. Yanlız kalma değildir geçen zamana üzülme değildir bu bir aşk bittiğinde acı çekmek nefes alamamak uykularının kaçması demektir aşk acısı. Aşk acısı uzun uzun yıllar yaşanmaz bir kaç gün süren şiddetli bir acıdan sonra acı yerini özleme bırakır ve sadece onu özlemek onunla yapılan herşeyi özlemek kalır geriye.
İlk başlarda toz pembe yaşanan herşey daha sonra biranda daha şiddetli kavgalara neden olur. Çiftler aşkı taze tutmayı bilmeli ve her ne olursa olsun karşısındaki eşinin her huyuyla onu kabul etmeli değişir düşüncesiyle ilişkiye başlamamalıdır. Huyların değişmeyeceği gibi önemli olan her haliyle onu kabul etmek gereklidir. Aşk çoşkulu yaşanan ve sonralarda karşılıklı çatışmalar arasında kırılıp giden bir duygudur. Bir çok ilişkide aşk acısı yaşamak istemeyenler ayrılık acısı yaşamak istemeyenler ayrılmaktan kaçarlar ve bulundukları skıntılı duruma razı gelerek mutlak sondan kaçacaklarını sanarlar.
İnsanoğlu yaşamı boyunca aşka aşıktır. Aşk olmadan hayatın anlamsız olabileceği yaşanılan her aşkın insan hayatına birşeyler kattığını biliriz. İnsanoğlu sevmek ve çoğalmak dürtüleriyle dünyaya gelmiş varlıklardır. Aşk olmadan yaşam sürdürülsede pek anlamlı olmayacaktır. Aşkı doyunca yaşayan her insan bir ilişki bittiğinde yeni bir ilişki yaşamak isterler ve bir diğerinin izlerini kapatmak isterler. Aşktan yara almaktan daha büyük bir acıda bir ilişki bittiğinde aşksız yaşamaya devam etmektir. Aşk yaşayan beden daha dinç olur aşk ve sevgi yaşayan gönüller kolay yorulmaz ve hayatın zorluklarına aldırış etmez.
Aşk yaşamayan insanlar daha çabuk yorulan ruhsal ve fiziksel olarak kolay çökerler. İnsanoğlu hayatı boyunca aşk acısıda yaşamıştır. Aşk ne kadar güzelse yaşanılan aşk acısıda okadar güzeldir. Aşkı gerçekten yaşayan insan bittiğinde o acıyı hisseder. Yanlız kalma değildir geçen zamana üzülme değildir bu bir aşk bittiğinde acı çekmek nefes alamamak uykularının kaçması demektir aşk acısı. Aşk acısı uzun uzun yıllar yaşanmaz bir kaç gün süren şiddetli bir acıdan sonra acı yerini özleme bırakır ve sadece onu özlemek onunla yapılan herşeyi özlemek kalır geriye.
Yorumlar