Mide Kanaması Nedenleri Nelerdir?
Mide kanaması temelde ülserden kaynaklanıyor. Ülser, mide yüzeyinin derine doğru doku kaybı anlamına gelir. Derine doğru doku kaybı olduğu zaman alttaki damar yapılarına kadar bu yara ulaşabilir. Kanama yapacak kadar büyük bir damara rastlandığında da kanama oluşur. Ancak ülser bazen peptik ülser denilen midenin asit fazlalığına bağlı olarak oluşan ülserler vardır. Bazen de malign yani tümörlere bağlı ülserler ve bunların kanamaları da söz konusu olabilir. Bunun dışında yemek borusunda oluşan veya midede oluşan, özellikle karaciğer rahatsızlığı olan veya siroz hastası olan kişilerde varisler gelişebilir. Bunlarda da yine kanama söz konusu olabilir. Mide kanamasının en belirgin özelliği ağızdan kan gelmesidir. Kahve telvesi şeklinde kan gelmesi veya kırmızı renginde kan gelmesi hemen mide kanamasını düşündürür. Bunların dışında büyük abdestin simsiyah, katran gibi olması da yine mide kanamasının önemli bir bulgusudur. Bu bulguların dışında kişinin çok şiddetli mide ağrısının olması, mide yanmasının olması ya da tansiyon düşüklüğünün, çarpıntısının olması, terlemesinin olması hatta çok ciddi kanamalarda bilincinin kapanması da bir mide kanamasının habercisi olabilir.
Mide Kanamasının Tedavi Yöntemleri Nelerdir?
Mide kanaması, iki şekilde tedavi edilir. Bir ilaç tedavisidir ve mutlaka bu tip hastalara ilaç tedavisi başlanmalıdır. İkincisi de endoskopik yöntemlerdir. İlaç tedavisinde genel olarak asit düşürücü, asit azaltıcı ilaçlar tercih edilir. Hastanın hastaneye yatırıldıktan sonra ki iki üç gün içinde mutlaka bu tip tedavi alması gerekmektedir. Kanama ile gelen hastalarda yemek alımı doktorlar tarafından kesilir ve ağızdan hiç gıda alınmaması istenir. Hastanın damardan beslenmesi başlanılıp takibi yapılır. Bu tip gelen hastaların tedavisinde endoskopi son derece önemlidir. Endoskopik uygulamarda skleroterapi denilen yakıcı ajanları küçük ince iğnelerle kanama bölgesinin etrafına ve üzerine enjeksiyon yapılarak kanamalar durdurulabilmektedir. Özofagus varislerinde aynı metod kullanılabildiği gibi bant ligasyonu denilen varisleri bant atarak boğma, tıkama metodu kullanılıyor. Bunlar bir kaç seansta iki, üç haftalık aralıklarla yapılabilir ve bu şekilde tedavi olunabilir. Bunun dışında daha küçük ve yüzeysel kanamalarda argon plazma koagülasyon denilen metotla yüzeysel kanamalar derin dokuya inilmeden koagülasyon sağlanarak yapılabilmelidir.