Uyku Apnesi Nedir?
Apne; nefes alış-verişinin 10 saniyeden daha uzun süre durmasıdır. Eğer bu uykuda gerçekleşirse uyku apnesi olarak tanımlanıyor. Bu eğer saatte beşten fazla gerçekleşirse ciddi bir hal alıyor. Uyku apne hastalığı olarak tanımlıyoruz.
İçindekiler
Uyku Apnesi Nasıl Teşhis Edilir?
Uyku apnesi teşhis metotlarında tabiî ki laboratuar testleri yapılıyor ama öncelikle hastanın hikayesi ile başlıyor. Yanında uyuyan bir kişinin uyku esnasında sessizce nefesinin durması, boğulması gibi bir his şeklinde tarif ediliyor. Ama kesin teşhis halk arasında bilinen uyku testiyle konuluyor. Uyku testi de iki türlü oluyor. Bir hastanede yapılan bir de evde yapılan. Genellikle hastanede yapılan şu anda tercih edilmektedir.
Uyku Apnesi Tedavisi Nasıl Yapılır?
Uyku apnesi tedavisi hastanın değerlendirmesiyle başlıyor ve birçok bölümün ortak çalışmasıyla yapılıyor. Sadece göğüs hastalıkları, kulak burun boğaz ve nörolojiyle tek başına değil bütün bu birimlerin hatta bu birimlere ilave diş hekimlerinin, radyologların, ortodontistlerin bunların ortak çalışmasıyla tedavi ediliyor. Tedavisinde davranışsal tedaviler yani hastanın yaşam stilini değiştirmesi yani hasta eğer obezse şişmansa kilo vermesini sağlamak. Duran bir yaşantısı varsa spora başlamasına teşvik etmek ya da alkol vb. içecekleri kullanıyorsa bunları bırakmasını söylemek. Yeme alışkanlıklarını değiştirmek, sırt üstü yatma alışkanlıklarını değiştirmek gibi davranışsal tedaviler yapıyoruz.
Bunun dışında cerrahi ve cerrahi dışı diye tedavileri ikiye ayırıyoruz. Cerrahi tedaviler hava yolunun tıkanıklığına sebep olan bütün burundan vokal kord ses telleri seviyesine kadar olan bölümün tıkanıklığının giderilmesi şeklindedir.
Diğer tedavi yöntemi cerrahi yapmadığımız ve çok ağır hastalarda cpap dediğimiz basınçsız hava üfleyen aletlerin kullanılması şeklinde olmaktadır.
Çocuklarda Uyku Apnesi Görülür Mü?
Çocuklarda uyku apnesi görülür. Çocukluk uyku apnesine yaklaşım da farklıdır. Mesela erişkinlerde horlama sadece uyku apnesi olduğunda ciddiye aldığımız gibi gözükse de çocuklarda sadece uyku apnesi olmasa bile tek başına horlama ciddi bir belirtidir. Sadece horlayan, uyku apnesi olmayan çocuklar araştırılmış ki bunların ertesi gün okul başarıları, bilinçsel fonksiyonları bozulmaktadır. Gerçek uyku apnesi olan çocuklarda horlamanın dışında ilave uyku apnesi olan çocuklarda ayrıca ilerleyen aylarda, yıllarda kalp yetmezliğine, akciğer yetmezliğine yol açabiliyor.
Uyku apnesinin toplum içinde de bilinen bizim de en çok gördüğümüz %90’ın üzerinde horlamadır. Her horlayacak hastaya uyku apnesi olabilecek şekilde bakmak gerekiyor. O yüzden horlamayla gelen her hastanın ileri tetkik ve tedavisi için irdelemek gerekiyor. Horlama dışında bazen hastanın yanındaki kişilerin uyku esnasında nefesinin kesilmesi, boğulma ya da hasta kendisini boğularak uyanması şeklinde tarif edebilir. Bunlar tabi gece uykuda olan şeyler. Uyku apnesinin gündüz belirtileri de vardır. Bu tip hastaların çoğunlukla gündüz yorgunluk, sabah kalktığında kendisinde bir ağırlık yani uykusunu alamama, 8-10 saat uyusa bile yine yorgun kalkması, gün içersinde iş yerinde konsantrasyonda eksiklik, hastanın günlük aktivitesinde yavaşlamalar, toplantılarda, otobüste, arabada yolculuk yaparken uyuklama ihtiyacı duyması gibi gündüz belirtileri de olabilmektedir.
Uyku Apnesi İçin Kimler Risk Altındadır?
Uyku apnesi için birincil risk altında olan kişiler obez insanlardır. Çünkü obez insanlarda boyun bölgesinde özellikle erkeklerde, kadınlarda da menopoz sonrası yağlanma fazla olacağı için solunumsal fonksiyonlar bozulacaktır. Hava yolunun tıkanmasına yol açacaktır. Bunun dışında hava yolunu tıkayan yine her türlü sebep yine uyku apnesinde risk altındadır. Burunda burun etlerinin büyük olması, kıkırdağın eğri olması, bademciklerin büyük olması, küçük dilin uzun ve geniş olması, dil kökünün büyük olması. Bunun dışında dışarıdan baktığımızda çene yapısının geride ve küçük olması, yüz yapısının basık olması bu tip kişilerde uyku apnesi için risk altındadır.
Uyku Apnesi Nelere Yol Açar?
Uyku apnesi sadece uykuda nefes durmasıyla olmuyor. Uykuda nefes durmasıyla en önemli şey bütün hücrelerimizin gereksinim olduğu oksijen ihtiyacını karşılayamıyorsunuz. Uykuda nefes durmasıyla beraber oksijen transferi düştüğü için gerçekleşemiyor. Oksijenin düşmesi bütün dokuları alt üst ediyor. Böylelikle ani ölümlerden tutunda koroner arter hastalığı, insülin direnci, yüksek tansiyon gibi ciddi hastalıklara yol açabiliyor. İnsanların bilinçsel fonksiyonlarının bozulması gibi etkenlere de sebep oluyor. Bu yüzden mutlaka mesela yüksek tansiyonu, şekeri kontrol edilemeyen hastaların da uyku apnesi yönünden araştırılması gerekiyor.