Diyaliz Nedir Nasıl Uygulanır?
Böbrek yetmezliğinin aşamaları vardır. Böbrekler işlevlerini yerine getiremeyince zaman içinde bu durum giderek ilerleyebilir. Böbreklerin süzme kapasitesi dakikada 15 mililitrenin altına düştüğü buna son dönem böbrek yetmezliği denir. Çok ciddi bir tablodur. İlla idrarın sıfır olması gerekmez. Bu derecedeki süzmede vücuttaki zehirli maddeleri biriktirmesi hayati risk oluşturur. O halde böbreği yerine koyma tedavisi denilen bir takım tedaviyi devreye sokmak gerekir. Aksi takdirde kişi hayatını kaybeder. Bu zehirli maddeleri ve vücuttaki su birikimini temizlemek için böbrek yerine koyma tedavilerinden birisidir diyaliz. Diyaliz ve böbrek nakline böbrek yerine koyma tedavisi denmektedir.
Diyaliz son yıllarda da oldukça gelişen, iki tipi olan hemodiyaliz makinesiyle kişinin damar yolundan kan alınarak bir makine sistemi içinde temizlenip kişiye geri verilmesidir.
Periton diyalizi denilen de karından, karın zarı kullanılarak kateter yerleştirilerek yapılan bir yöntemdir. Kısacası böbrek süzemediği için bu iki diyaliz yöntemiyle kişilerin vücudunda bulunan zehirli atıklar temizlenip, yerine daha sağlıklı sıvı verilmesi amacı güdülür. Çok kolay tedaviler değildir. Yılar içinde büyük gelişmeler vardır. Hem karın diyalizinde kullanılan makinelerde hem de hemodiyalizde kullanılan makinelerde gelişmeler vardır. Kişileri daha az yoran, daha iyi temizleyebilen, vücut dengesini daha az zedeleyen. Ama bunların hiçbiri böbrek nakliyle eş değer değildir. Böbrek nakli şansı olmayan ve böbrek nakli beklerken ki süreçte yardımcılar. Ama bunlar belli aralıklarla vücudu temizliyor. Böbrek naklinde ise kişinin içine çalışan bir böbrek konuluyor ve zehirli maddeler düzenli olarak temizleniyor.
Dünyada ve Türkiye’de Diyaliz
Dünyada iki milyonu aşkın kişi böbrekleri çalışmadığı için diyaliz tedavisine ihtiyaç duyuyor. Ülkemizde de bu sayı yetmiş binlere dayanmış durumda. Her yaş grubunda var. Giderek ömür uzadığı için ileri yaş grubunda da diyaliz ihtiyacı artıyor. Bu hastalığın artık bulaşıcı hastalık gibi değerlendirilmesi gerekiyor. Çünkü yüksek tansiyon ve şeker o kadar çok artıyor ki böbrek yetmezliği de buna paralel olarak iyi kontrol edilmediği için artıyor. Böbrek yetmezliğinin ülkemizdeki sayısı şu an yetmiş bin civarında. Artış hızı her yıl %12-13 gibi. Yani her yıl 5-6 bin kişi diyaliz tedavisine ihtiyaç duyuyor.
2016’da öngörülen sayı Türk Nefroloji Derneği ve Sağlık Bakanlığı’nın ortak yürüttüğü projeksiyonda yüz bini geçmez. Bu çok ciddi bir maliyet demek. Bu hastaların hepsine ciddi bir sağlık hizmeti sunulması gerekiyor. Diyaliz hastalarındaki en büyük korkumuz kalp damar hastalıkları ve enfeksiyon gibi birtakım yandaş hastalıkların gelmesi ve bu yüzden hastaların yaşam kalitelerinin bozulması ve ömürlerinin kısalması. Dolayısıyla bununla ilgili 2005 yılından beri Dünya Böbrek Günü her yıl mart ayının 2. Perşembesi olarak kutlanıyor. Ülkemizde de Türk Nefroloji Derneği’nin organizasyonları var. Her yıl bir mesaj var. Böbreklerimize sahip çıkalım, sağlıklıyken tuzu az tüketelim, şekere dikat edelim, sağlıklı beslenelim, kilo almayalım, her gün yarım saat egzersiz yapalım, yeterli su tüketelim. Bu yılında mesajı sağlıklı kalın ve böbreklerinizi bağışlayın. Çünkü o kadar hızlı artan bir popülasyon var ki bu insanların da böbrek nakline ihtiyaçları olacak.