Yeme Bozukluğu
Yeme Bozukluğu Rahatsızlıkları
Yeme bozukluğu rahatsızlıkları üç çeşittir. Anoreksiya nervoza, tamamen tıkanacak seviyeye kadar yeme bozukluğu ve bulimiya nervoza’ dır. Aynı zamanda yeme bozukluğu rahatsızlıkları fiziksel tepkiler verse de aslında ruhsal bir sorundur.
Anoreksiya Nervoza Nedir?
Anoreksiya nervoza psikiyatrik hastalığının en belirgin özellikleri, kilolu olmama isteği, zayıf kalma isteği, zayıf kalamama korkusu, beden şeklinin bozulması ve regl görememedir. Hasta olan kişi zayıflayabilmek adına kendine has birkaç çözüm üretir. Genel olarak hastalar yediklerini sürekli olarak azaltmakla işe başlamaktadır. Bazı hastalar zayıf kalabilmek için takıntılı bir biçimde sürekli spor yapmaktadır. Hastaların bir grubu ise çok disiplinli bir diyet yapar ama zayıf bir anlarında aşırı besin tüketimi yapar. Sonra bu durumdan suçluluk duyduğu içinde yediklerini kusar. Bazen de hastalar ishal edici veya vücutta biriken suyu atmaya yarayan ilaçlar kullanırlar. Bunlardan herhangi birinin sonucunda hasta sağlığını etkileyecek derecede zayıflar.
Bulimiya Nervoza Nedir?
Bulimiya nervoza, anoreksiya nervoza da olduğundan biraz daha farklıdır. Hastalar genel anlamda yediklerini kusarak amaçlarına ulaşmaya çalışırlar. Bulimiya nervozada da hasta zayıflamak istemektedir. Ama bulimiya nervoza ile anoreksiya nervozayı birbirinden ayıran en belirgin özellik ise bulimiya nervoza hastalarının aslında kilo sorunlarının olmamasıdır.
Yeme Bozuklukları Kimlerde Görülür?
Dünya genelinde yeme bozuklukları kadınlarda daha fazla görülmektedir. Yeme bozukluğunun oranını vermek gerekirse on kadında görülen bu hastalığa karşı erkeklerde sadece bir kişide görülmektedir. Yani oran 1/10 dur. Genç yaşta olan kızlarda anoreksiya nervoza 1/1000 oranında, bulimiya nervoza ise 1/100 oranında görülmektedir.
Yeme Bozukluğu Hastalığı Neden Oluşur?
Yeme bozukluklarının belirgin bir nedeni yoktur. Anoreksiya nervoza hastalığı gençlik yaşlarında görüldüğü için ergenlikle bağlantısı olabilir. Bu yaşlardaki genç kızlar kendilerini yetersiz veya çirkin hissettikleri için böyle bir eğilime girebilirler. Bununla birlikte hastalık genel anlamda kadınlarda görüldüğü için kadınların duygu dünyasındaki hassaslıklardan kaynaklı olduğu da söylenebilmektedir. Bulimiya nervoza hastalarını etkileyen en önemli faktör ise sosyal hayatlarında yaşadıkları farklılıklardır.
Geleneksel ve Kültürel Değişimler Yeme Bozukluklarını Etkiler Mi?
Bu anlamda çok farklı açıklamalar mevcuttur. Örneğin diyet yapma alışkanlıklarının yeme bozukluğu rahatsızlığı üzerinde etkisi oldukça büyüktür. Gelişmiş toplumlarda sıfır beden olmak moda haline gelmiştir. İstemli yapılan diyetlerde ise amaç güzel görünmektir. Yeme bozukluğu riski fazla olan kişilerden bazıları da sporcular, dansçılar ve benzer meslek gruplarında olan kişilerdir. Özellikle de bazı kadınların sosyal çevresine yaşamış olduğu baskıya dayanamayarak diyet yaptıkları da görülmektedir.
Anoreksiya Nervoza Hastaları Nasıl Tanınırlar?
Anoreksiya nevroza hastaları karbonhidratlı ve yağlı yiyeceklerden uzak durdukları gibi yemekleri sürekli azaltmaktadırlar. Çok fazla hareketli olabilir ve sürekli spor yapıyor olabilirler. Gıdalar ile mantıki yolla fazlaca uğraşır, yemek tariflerine özen gösterip sürekli büyük aile organizasyonlarında yemek yaparlar. Karbonhidratlı olan besinleri çantalarında gizli gizli saklayabilirler. Kilo alıp alamadıklarını kontrol etmek adına ayna karşısında çok vakit geçirirler. Hastaların çoğu zayıf olsalar da kendilerini kilolu hissederler. Bazı hastalarda yalnız birkaç bölgesinde sorun olduğunu düşünür. Ciddi bir zayıflama içerisinde olduğunun farkında olmazlar. Bununla birlikte kilo vermek onlar için büyük bir başarı demektir. Kilo verdikçe kendilerine olan saygıları artmaktadır. Erişkinlerde cinselliğe karı ilgi yoktur. Zayıflık ile ilgili tedavi isteğinde bulunmazlar. Aynı zamanda hastalık bir yıldan fazla diyet yapan insanlarda ortaya çıkabilmektedir. Diyetlerde verilen büyük kilolar anoraksıya nervoza başlangıcı demek değildir. Az yeme eğilimi, çatlayacak kadar çok yeme eğilimi, yediklerini çıkartmak gibi belirtiler olmalıdır. Hastalardan bazıları müshil kullanarak istedikleri kadar yemek yerler. Aşırı tüketme eğilimi içerisindeyken hasta yemesi kolay ve kalorisi yüksek olan yiyecekleri tüketmek ister. Hasta sürekli kilo alıp verir. Hastaların çoğunun yemek düzeni yoktur. Doygunluk hissine ulaşamazlar ve evde tek başına yemek yemek cazip haldedir. Hastaların çoğu hafif kiloludur ve hedefleri normalde olması gerekilen kilonun çok daha altına inmektir. Hastalar genel olarak aşırı yemek yeme eğilimini sırasında gerginliklerinin ve streslerinin azalması sonucu mutluluk hissetmeleri nedeni ile tıkınma olayını ödül olarak algılar. Genel olarak hastalarda sorunlu davranışlar vardır. Agresif ve sürekli kaygı içerisinde olabilirler. Özgüven sorunları vardır ve kişilik bozuklukları görülmektedir. Bunların yanında hastaların tütün ve alkol kullanımı yüksektir. Bu tür hastalarda özellikle de karbonhidratlı yiyecekleri, kıyafet ve takı çalma gibi özellikleri bulunabilir.
Anoreksiya Nervoza Hastalarındaki Fizyolojik ve Metobolik Faklılıklar Nedir?
Anoreksiya nervoza hastalarında değişimler açlık hali ve yediklerini çıkartmaları ile oluşmaktadır. Hastanın kan değerlerinde büyük değişimler oluşur. Yediklerini çıkaran hastalarda potasyum değeri oldukça düşüktür. Kan yapısında elektrolit sorunu gelişir ve bu da hastada güç kaybıi uyku isteği ve ritim sorunlarına neden olur. Kalp ritim sorunları ise kalbin aniden durup sonucun ölüme ulaşması anlamına gelmektedir. Vücut kendisini koruma alarak karaciğerde yağ depolamaya başlar. Kolesterol değerleri artmaktadır. Dişlerde ileri derecede çürüme, beslenemeyen ciltte cansızlık, aşırı tüylenme, kemik erimesi, kolay kemik kırılmaları, hazımsızlık, kabızlık, vücut sıcaklığında düşüş ve tiroit sisteminde sorunlu bir tablo içerisinde hasta gözlemlenir.
Bulimiya Nervoza Hastalarının Biyolojik Sorunlar Nelerdir?
Bulimiya nervoza yediklerini çıkartma üzerine olan bir hastalıktır. Bu nedenle de dişlerde yemek borusunda aşınma görülebilir. Mide de genişleme olması muhtemeldir. Mide ağırlarının yanında kalp yetersizliği gibi önemli sorunları beraberinde getirmektedir.
Anoreksiya Nervoza ile Karıştırılan Hastalıklar Nelerdir?
Hastaların yaşamış oldukları kilo kayıplarının öncelikle başka bir sorundan mı kaynaklandığını anlamak gerekmektedir. Kilo kaybı aynı zamanda depresyona girmiş olan hastalarda da sıklıkla görülmektedir. Depresyonda olan kişilerin iştahlarında azalma görülür fakat anoreksiya nervoza hastalıklarında genel olarak hasta iştah olgusuna karşıdır. Ancak ileri safhalara gelince iştah gerçektende azalır. Aynı zamanda depresyonda olan hastalarda aşırı hareketlilik, bol enerji, yemek pişirme isteği, spor yapma hali gibi enerjik yaklaşımlar kesinlikle görülmez.
Yeme Bozukluğu ile İlgili Sorunlar Ne Zaman Başlamaktadır?
Anoreksiya nervoza hastaları ergenlik dönemlerinde bu rahatsızlığa yakalanmaktadırlar bu da ortalama on dört veya on beş yaş gibidir. Bununla birlikte erken yaşlarda da başlayabilmektedir. Aynı zamanda menopoza girmiş kadınlarda da görüldüğü saptanmıştır. Bulimiya nervoza sorunu ise ilerleyen yaşlara denk gelir bu da ortalama on sekiz ya da on dokuz yaşları gibidir.
Yeme Bozukluğu Olan Hastaların Biyolojik Sorunları Nelerdir?
Yeme bozukluğu olan hastaların kalp ve damar sisteminde sorunlar oluşur. Tansiyonları genel anlamda düşük olur ve bazılarında düzensizlik söz konusudur. Bu sorunda ani kalp durmasına neden olabilir. Hastaların sindirim sistemini kapsayan organlarının çoğunda sorun oluşur. Sürekli kusma nedeni ile yemek borusunda aşınma söz konusudur. Hastalar aynı zamanda sürekli müshil kullandıkları için bağırsak hareketlerinde yani bağırsaklarının işleyiş düzeninde sorun vardır. Hastaların çoğu adet olamamaktadır. Bunun nedeni ise hormonlarında oluşan sorunlardır. Yeteri kadar beslenememe sonucunda ise kemiklerde erime ve hemen kırılma gözlemlenmektedir. Aynı şekilde dişlerde geri dönülemez çürükler oluşabilir. Hastalarda kansızlık oluşur ve buna bağlı olarak sürekli hasta olabilmektedir. Yeme bozukluğu sorunu yaşayan bir yakınınız veya tanıdığınız varsa en kısa sürede psikiyatrik yardım almalıdır. Çünkü her geçen zaman aleyhedir. Bu nedenle de bir an önce doktora başvurulmalıdır. Hastalık kronikleşirse müdahale güçleşir bunun sonu ölüm bile olabilmektedir.
Yeme Bozukluklarında Tedavi Uygulaması Nasıl Olur?
Öncelikle hastanın psikiyatrik yardım alması için ikna edilmesi gerekilmektedir. Bunun yanı sıra hasta adet görmediği için kadın doğum uzmanıyla ve diğer alan doktorları ile iletişimde tutulmaktadır. Çünkü bu komplike hastalara neden olmuştur. Psikoterapi kesinlikle uygulanmalıdır. Bu uygulama sırasında ailenin tedaviye dahil olması gerekmektedir. Öncelikle olarak tedaviyi kabul etmeyen hastanın tedavinin gerekli olduğuna inandırılması gerekmektedir. Tedavi dönemi içerisinde ilaç kullanımı az miktarda yapılmaktadır. Asıl önemli olan psikoterapidir. Eğer ilaç kullanılacaksa ilaçlar psikiyatr tarafından verilmektedir. Eğer hastalık diğer vücut organlarını olumsuz etkilemişse branş doktoru tarafından ilaçlar verilmektedir. Tedavi şekilleri bazen hastanede yatarak sürdürülmek zorundadır. Çünkü bazı hastaların durumu kronikleşmiş olabilir. Hastalar kilo anlamında aşırı bir kayıp yaşıyorsa, kusma artık istem dışı gerçekleşiyorsa ve hastanın başka bir psikiyatr sorunu varsa muhakkak yatış işlemi yapılır. Bu süreç içerisinde hasta psikiyatrın kontrolü altındadır. Hastanın durumunda iyileşme görüldüğünde hasta gözlemden kliniğe çıkartılır. Burada diğer fiziksel sorunları için branş hekimleri ile de çalışmalar başlamaktadır. Tedavinin bitimi hastanın gelişimine bağlıdır. Aynı zamanda hastanın hastaneden çıkıp evde tedaviye devam etmensinin şartları arasında hastanın normal kilosuna yaklaşması, doğru beslenmenin nasıl olacağını kavraması ve yaşamış olduğu diğer biyolojik sorunların ortadan kalması gerekmektedir. Tedavi evde de devam eder. Hasta hastaneden çıkartıldığında da psikoterapisine ve grup terapilerine uzun bir süre daha devam etmek zorundadır.