Migren

Toplum içinde en çok görülen hastalıklardan biri olan migren, kadınların yüzde 20 sinde görülürken, erkeklerin ortalama yüzde 8 inde görülmektedir. Migren atakları bireyin yaşam kalitesini düşürerek, okul, iş ve özel hayatını olumsuz yönde etkilemektedir.
Migren uzun yıllardır görülen bir rahatsızlık olmasına rağmen henüz tam olarak sebebi bilinmemektedir. Ancak yapılan kilinik test ve deneyler migren atağı sırasında kafa içi ve kafa dışı damarlarda, sinir hücrelerinde anormal yanıtlar gözlenmiştir.
Migren rahatsızlığını teşhis etmek için herhangi bir laboratuar testler veya radyolojik incelemeler söz konusu değildir. Bu aşamada doktorun belirli kriterleri baz alarak, hastanın şikayetlerini dinleyerek, gerekli muayenin ardından migren teşhisini koyabilmektedir.
Migren bir çok farklı çeşitte karşımıza çıkarken öncü belirsiz migren yani aurasız migren ve öncü belirtili migren auralı migren olarak en çok görülen migren türlerindendir.
Aurasız Migren
Aurasız migren teşhisi konulması için hastanın en az 5 defa ve 4 ila 72 saat süren migren ataklarının olması ve tek taraflı baş ağrısı şikayeti, şiddetli baş ağrısının hastanın günlük iş hayatını engelleyecek düzeyde olması, başını öne eğdiği zaman baş ağrısının artması, ışıklı mekanlarda ağrının tetiklenmesi, mide bulantısı ve kusma gibi şikayetlerin olması gerekir. Aurasız migrende hasta zaman zaman siyah noktalar gördüğünden, yüz kol ve bacaklarında güçsüzlük uyuşma hissettiğinden, konuşma bozukluğu yaşadığından şikayet eder.
Auralı Migren
Auralı migren de aurasız migrende görülen tüm belirtilerin yanında her 60 dakikada bir baş ağrısı atağının tekrar etmesi şikayeti görülür. Özellikle yetişkinlerde görülen migren şikayetlerinde kesinli bir uzmana gidilmeli ve uygun tedavi yöntemine başlanılmalıdır. Zira migren çocuklarda ve ergenlik çağındaki kişilerde de görülmesine rağmen en tehlikeli olan yetişkinlerde görülen migren ataklarıdır.

Migren sebepleri nelerdir
Migren atakları yaşayan kişilerin yaşam tarzına bakıldığında, düzensiz yaşam tarzı olan, uyku düzeni bozuk, gereğinden fazla bilgisayar kullanan, gereğinden fazla televizyon izleyen, bol kafeinli içecekler tüketen, fazla kola içen, stresli yaşam tarzı olan, beden gücünü yorucu işlerle uğraşan kişilerde migren hastalığı daha çok görülmüştür.
Çocuklarda migren
Sanılanın aksine çocuklarda migren hastalığı, yetişkinlere nazaran daha fazladır. Ancak çocuklar kendilerini zaman zaman tam ifade edemedikleri için çoğu zaman çocuktaki migren rahatsızlığının farkına varılmaz. Migren çocuklarda yetişkinlere nazaran daha farklı seyreder. Örneğin çocuklarda görülen migren nöbetlerde genelde 4 saatten fazla sürmez. Çocuk başının iki yanında ağrıyı hisseder. Yani yetişkinlerdeki migren gibi tek taraflı baş ağrısı değildir. Çocuk sürekli elleriyle şakaklarının tutarak çift yönlü baş ağrısından şikayet eder. Bu aşamada öğretmene ve aileye migren çocuktaki migren teşhisi için çok büyük görev düşer. Zira çocuk migren sebebiyle karın ağrısı, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi gibi şikayetlerde bulunur ve aile veya öğretmen çocuğun bu şikayetlerinin migren belirtisi olabileceğini düşünerek, erken tedavi yöntemi için çocuğu uzmana götürmelidir. Çocuğun düzenli uyku saatinin olması, kafein içeren içeceklerden, kolalı içeceklerden uzak durması sağlanmalı, düzenli sabah kahvaltısının yaptırılması gerekir. Bunun yanında çok sık migren atağı geçiren çocuklar için uzmanın önerileri ve tavsiye ettiği ilaç tedavisi düzenli olarak kullanılmalıdır.
Migrenden korunmak için neler yapılmalı?
Migrenedn korunmak için migreni tetikleyen bir çok olgudan uzak durmak gerekir. Örneğin hava kirliliği yüksek olan şehirlerde migren rahatsızlığı daha çok görülür. Bu sebeple ozon, sis, egsoz gazlarının yoğun olduğu saatlerde dışarı çıkmamak ve kirli havayı solumaktan kaçınmak gerekir. Yüksek ışık olan mekanlardan, gün ışığının en kuvvetli olan saatlerde dışarı çıkmaktan, saçı çok sıkı toplamak, çok sıkı tutan saç tokaları kullanmak, ev ve iş yerinde sık sık cam, pencere açılara mekanın havalandırılması gerekir. Zira havasız ortamdan migren atakları yaşamamak için uzak durmak gerekir. Bunların yanında beslenme düzenine de migrenden korunmak için çok dikkat etmek gerekir. Öyle ki özellikle kırmızı şarap gibi alkollü içeceklerden, gıda boyası içeren yiyecek ve içeceklerden, çikolatadan, sentetik tatlandırıcı içeren besinlerden, kafeinli içeceklerden, soya sosu ve çin yemeklerinden, hazır çorbalardan, baharatlardan, şarküteri ürünlerinden, bira mayası ile yapılan besinlerden, cipslerden, beyaz peynirden, turşudan, kızartmadan, ekşi kremadan ve yoğurttan uzak durmak gerekir. Kullanılan bazı ilaçlar da migreni tetikleyebilir. Bu sebeple düzenli olarak kullandığınız ilaçlar var ise doktora bu ilaçları ve kullanım şeklinizi belirtmeniz gerekir.
Migren tedavisinde doğru teşhisin önemi
Migren tedavisinin başarıya ulaşması için en önemli nokta migrenin teşhis edilmesidir. Ancak migren genellikle sinüzit, boyun kireçlenmesi gibi hastalıklarla karıştırıldığı için yanlış teşhis ve doğal olarak yanlış tedavi yöntemi uygulanarak migren rahatsızlığından kurtulmak gecikir. Bu sebeple migren belirtileri hissettiğinizde alanında uzman bir doktora giderek şikayetlerinizi net olarak belirtip migren şüphenizden bahsetmeniz gerekir.
Migren tedavisi
Migren tedavisi için öncelikle migrene sebep olan faktör ya da faktörlerin belirlenmesi gerekir. Şayet migren sebebi düzensiz beslenme, düzensiz uyku gibi faktörlere bağlı ise kişiye uygun diyet programı ile düzenli ve sağlıklı beslenme sistemine geçilir ve uyku bozukluğu için düzenli uykuya geçebilecek uygun ilaçlar önerebilir doktorunuz. Bunun yanında migrenin sebep olduğu mide bulantısı, kusma, baş dönmesi şikayetlerini giderici ilaç tedavisine başlanabilir. Bunun yanında ışıktan, spot ışıklarından uzak karanlık bir yatak odası dizayn edilerek, sessiz ve karanlık bir odada uyunması gerekir. Ayrıca buz paketinin başa konularak uyunması migren ağrısını giderici etkenlerdendir. Yalnız doktorunuz tarafından önerilen migren ilaçlarının migren atağınız başlayacağını hissettiğiniz anda kullanılması gerekir. Zira atak başladıktan sonra kullanılan migren ilaçları daha az etkili olacaktır. Migren ilaçları tedaviye başlandığında önce düşük dozlarla başlanır ve artırılarak devam edilir.