Travma, yerel yara olarak bilinen, beden ve ruh sağlığı üzerinde etkili yaralanmalar, doku veya organ yapısını etkileyen duygusal veya fiziksel yaşanmışlıklardır.
Psikoloji alanında travma, kişinin olması gerektiği gibi tepki veremediği, sorunları çözemediği, bilinç dışına ittiği yaşam şekli olarak ifade edilir.
Yaşanan travma sonucunda birey, travmaya sebep olan olayın sürekli devam ettiğini düşünür. Psikolojik travmalara örnek vermek gerekirse, fiziksel veya cinsel istismar, aile içi şiddet, trafik kazaları, doğal afetler, savaş, işkence, saldırıya uğramak sayılabilir.
Kişi yaşadığı travmatik stres sonucu, mide bulantısı, kusma, yorgunluk, kalp çarpıntısı, titreme, bayılma, baş dönmesi, sürekli endişe hali, inkar, suçululuk, panik, hayal kırıklığı, kızgınlık, üzüntü, uyku bozuklukları, içine kapanma, alkol veya sigara bağımlılıkları, yeme sorunları, ani tepkiler verme, yargılayıcı tavırlar sergileme gibi sorunlar yaşayabilir.
Travmaya sebep olan olayın üzerinden 3 ay geçmesine rağmen bu şikayetler hala devam ediyorsa, ciddi bir travma tedavisi almak gerekir. Travma eğer tedavi edilmezse kalıcı etkiler bırakabilir. Bunlar arasında kişilik bozuklukları, depresyon, kaygı bozuklukları, yeme bozuklukları, sayılabilir.
Travma sonucunda tedavi olmak için, psikoterapi ve ilaç tedavisi son derece başarılı sonuçlar verir.
